18 Eylül 2006 Pazartesi

Geç gelen tatil anıları...






Yaz çabucak bitiverdi...
Aslında yazı yaşarken çok sıcak ve bunaltıcı olduğundan şikayet edip durdum ama bitince özler oldum...
Bu yaz senelik iznimi 2 seferde kullandığımdan; Eşimle 2 kere tatil yapma şansımız oldu.İlk tatilimizi Çıralı'da geçirmiştik ve uzun uzun anlatmıştım.
İkinci tatilimizde Eşimin ailesini ziyarete Balıkesir / Dalyan'a gittik.Orada bol bol dinlenme imkanımız oldu.
Ve Sevgili Kocacığım oradayken bizlere o meşhur çiğ köftesinden yaptı.Gerçekten böyle bir lezzet olamaz tek kelimeyle harikaydı:)
İstanbul'a dönmeden önce benim çok uzun zamandır sayıklayıp durduğum Cunda Adası'na uğradık.Tam hayallerimdeki gibiydi Cunda...
Cunda'yı Sevgili Sibel'in anlatımından okumanızı tavsiye ederim.Sibel gerçekten çok güzel anlatmış.
Cunda'da birkaç saat kaldık.Oraya gittiğimizde saat oldukça erkendi ve hava çok sıcaktı.Konaklamayı düşünmediğimizden öğle yemeğimizi yedikten sonra yola çıktık.
Cunda gerçekten mutlaka görülmesi gereken bir yer.Yıllardır Haşmet Babaoğlu'nun yazılarını okuyup Cunda'ya gitmeyi hayal ederken bu yaz bu hayalimde gerçek oldu:)
Sahilde bulunan balık restaurantlarının arasından birini seçtik ve İstanbul'da bulamayacağımız özel mezelerinden rica ettik.
Bize karides salatasını, kabak çiçeği dolmasını ve deniz börülcesini tavsiye ettiler.Gerçekten çok lezizdi.Zaten başlı başına zeytinyağı-ekmek ikilisi bile yeterdi...
Benim planım yemekten sonra sakızlı dondurma yemekti ama çok tok olduğumdan:) sadece Eşim yiyebildi ve çok beğendi:)
Cunda sokaklarında dolaşırken kendimi zaman tünelinde hissettim.Kimbilir o daracık sokaklarda ne hikayeler gizliydi...
Ömrümüzün bir döneminde oralarda yaşamayı hayal ettik...
Ve kalbimin bir kısmını da Cunda'da bırakarak İstanbul'a döndüm...

0 yorum on "Geç gelen tatil anıları..."

Yorum Gönder